BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'NDE YAŞAMAK NASIL BİR ŞEYDİR? HOW IS LIFE IN U.A.E ?

Cuma, Ağustos 27, 2010

çocuk her yerde çocuk..




Sokağımızda top oynayan çocuklar.. Sıcak kurak dememişler çıkmışlar oynamaya. Onları görünce insanın kendi çocukluğunu hatırlamaması mümkün mü?


Bahrain; just entry and exit


Henüz çok emek harcayarak hazırladığım yazının bir saniye içinde silinmesini ve devamında blog destek ekibine bir kaç yazı yazmama rağmen hiçbir cevap almamamı kabul edebilmiş değilim o yüzden hevesim kırılmıştı ve bir aydır yazmak istemiyordum. Bu arada fotoğraflar çektim tabi ama tekrar bir yazının içine dalıp bir şeyler anlatmak için yeni yeni ısınma turları atıyorum.. Bu arada bana neden bu aralar yazmadığımı soran ve takip ettiklerini söyleyen arkadaşların geri gelmemde etkisi olduğunu da söylemek isterim.

Bir blog yazmanın kolay olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz derim. Çünkü gerçekten emek isteyen bir iş. Diliniz ne kadar basit ve tekrarlanabilir olursa olsun onu uygulamaya geçirmek ve aklınızdaki herşeyi uygulamak oldukça zor oluyor. Blog yazan arkadaşlar hak vereceklerdir ki gün içinde devamlı aklınızda bloga koyulabilecek şeyler oluyor, her baktığınız yerde metinler ve hikayeler görmeye başlıyorsunuz.. Benim durumum için aslında bu iş oldukça faydalı sayılabilir, uzun ve yoğun tempolu çalışma hayatından sonra ev hayatı ve yeni ülkede yaşamaya alışmanın bir adımı olabilir ancak; sadece blog yazmak değil her şey benim için bu sürecin bir adımı sayılıyor.. yemek pişirmek hatta sadece annelerimizin elinden ya da restaurantlarda yediğimiz zor yemekleri denemek, etrafı tanıma turları, sabahlara kadar oynadığım Diablo, önceden hiç izlemediğim tv dizilerinin ve yarışmaların müdavimi olmak, uygulamaya geçirmesem bile pratik el uğraşları düşünmek vs. vs.. Bu yüzden anlaşılamaz bir şekilde kendimi yoğun hissediyorum ve çoğu zaman yazmak için vakit bile ayıramıyorum . Uzun uğraş sonunda hazırladığım yazı silinince de haliyle küsüyorum :) neyse, umarım bu yazı ile birlikte tekrar yazmaya başlayacağımı umuyorum..

Bu süre zarfında yaptıklarımı da düşününce, belki ilerleyen zamanlarda bu blogu sadece Abu dhabi olmaktan çıkarıp aralara farklı konular da serpiştirebilirim.

Gelelim Bahreyn macerasına;

Macera sayılmaz tabi ama bir kaç hediyelik eşya alacak kadar bulunabildim orada. Sebebi ise buradaki oturma izni prosedürleri. B.A.E’ye bir aylık Emirates vizesi ile geldim. Zaten bu havayolundan bilet aldığınızda size Dubai’den turist vizesi veriyorlar ayrıca vize işleri ile uğraşmıyorsunuz. Oturma iznim bir ay içinde halledilemedi bu yüzden de vizeyi 1 ay daha uzatmak durumunda kaldık. Bunun hakkında da bilgi vermem gerekirse, bu iş çok kolay olmadı. Ne yazık ki burada çoğu kişi hiçbir şey bilmiyor ve bu prosedür işlerini halletmesi gereken şirketin arap elemanları deneme yanılma yöntemiyle işleri idare ediyorlar, Dubai’nin istedikleri hakkında herkesin tecrübesi ya da bilgisi var ama Abu dhabi hükümetininkiler hakkında çok az bilgi var. Yani son çare alıyorsunuz elinize evrakları, işinizi halledebilecek muhtemel ofislere gitmeye başlıyorsunuz. Sonuç olarak öğrendiğimiz bilgiler: Emirates ile Dubai’ye geldiğim için bu süre uzatımının oradaki merkezden yapılması gerektiği. Her gittiğiniz yerde elinize aynı haritayı tutuşturuyorlar, sakın aman ne güzel haritalı yol tarifim bile var hemen bulurum diye düşünmeyin, bizim bulmamız neredeyse yarım günümüzü aldı. Dubai havaalanı yakınlarında bir bina aradığınız şey ve pembe renkli. Üzerinde Emirates ile ilgili bir tabela olmasını beklemeyin çünkü yok. Uzun uğraş sonunda bulduğunuz şey ise iki kişinin yanyana oturabileceği kadar bir nişe sıkışmış bir bankonun arkasında oturan iki kişiden sadece biri.. :)) Sırada bekleyen de bir ya da iki kişi, işlem sadece 10 dk sürüyor. Pasaportu ve eski vizeyle birlikte yaklaşık 700 dirhemi uzatıp yeni vizenizi alıyorsunuz.

Bu işlemden sonra turist vizem bir ay daha uzatılmış oldu, bu ayın bitmesinin son günü ise oturma iznim çıktı. Tabi işler burada (Türkiye’de olduğu gibi) hep son zamanda haloluyor, rahatlarına düşkün araplar bizim devlet dairelerini aratmıyorlar.. Ve biz tekrar bir muallakta kaldık, acaba ülkeden çıkış yapmam gerekiyor mu yoksa en son yaptığımız gibi sadece para ödeyerek oturma izni uygulanabiliyor mu? Yine öneklerimiz sadece Dubai’dendi. Orada artık çıkış yapmadan oturma izni uygulamaya geçirilebiliyormuş ama tabi ki yine Abu Dhabi devletinin prosedürü hakkında bir bilgi edinemedik ve bize söylendiği gibi en kesin yöntem ile çıkış-giriş yapmaya karar verdik. En uygun bileti Bahreyn’e bulduk ve aynı gün içinde yola çıktım.

Abu dhabi dış hatlarda saçma bir uygulama var, kapıdaki güvenlik kontrolünde pasaportunuza bakıyorlar ve eğer uçacak kişi siz değilseniz içeriye yani bilet alma ve check-in bölümüne sizi sokmuyorlar. Ben biletimi havaalanından almak üzere gittim, sadece ben uçacağım için Efo’nun oraya girmesine kapıdaki asık suratlı arap izin vermedi. Biz de sıradan çıkıp başka girişler araştırdık hatta Gulf Air’ın üst katlardaki ofisine çıktık ama mantıklı bir açıklama alamadık. Yani eğer siz uçacaksanız ama ödemeyi yanınızdaki kişi kredi kartıyla yapacaksa o kişi içeriye giremiyor gibi saçma bir durum oluşuyor, sizi geri çeviren suratsız arap güvenlik görevlisine ise derdinizi anlatmak imkansız. Son olarak başka bir güvenlik görevlisinde şansımızı denedik ve az bir sorgulamadan sonra içeri girmemizi lütfettiler... Bilet satışlarını tek bir ofis bütün havayolları için yapıyor.

Öğleden sonra 1’de buradan uçağa bindim yine buranın saati ile akşam 6’da dönmüştüm. Bahreyn bizden bir saat geride, yani ben oraya bir saat uçtum ama yine aynı saatte orada oldum.

Havaalanında 2-3 saat kalıp dönecek biri gibi tabi ki yanımda sadece kol çantam vardı. Herkes bavullarını almak için giderken ben freeshop’a ilerliyordum. Bu da güvenlik görevlilerinin çok dikkatini çekti. Bahreyn ülkeye girişte önceden vize alınmasını istemiyor, pasaport kontrolünde vize ücretini ödeyip direk giriş yapabiliyorsunuz. 100 dolar gibi bir giriş ücreti var ve 1 BHD yaklaşık 2,65 US$.

Vize kontrolünden çıktığım andan itibaren sebebini tam anlayamamakla birlikte beni gören bütün güvenlik görevlilerinin pasaport kontrolüne tabi tutuldum. Gelip pasaportuma bakıp sonrada kendi aralarında ‘Türkmüş, Türkmüş’ gibi yorumlar yaptılar. Artık en son beni çeviren görevliye akşama tekrar geri döneceğimi söyledim çok şükür tepki vermedi. Çünkü çoğu ülke bu tip giriş çıkışlara çok iyi bakmıyor, onlara göre şüpheli durumundasınız.

Havaalanının kapısında bir sigara içip dönen biri olarak çok bile fotoğraf çektiğimi düşünüyorum.. :) Hava AbuDhabi’ye göre daha az sıcaktı, freeshop ise daha büyük ama pahalı; edinebildiğim izlenimler sadece bunlar.

En kolay bu ülkeye giriş çıkış yapabileceğime karar verdikten sonra kısa da olsa bir internet taraması yapma fırsatım olmuştu; genel olarak orası hakkında Arap ülkelerinin kaçış noktası diye bir izlenim olduğunu öğrendim. İçki serbest olduğu için eğlenmek ve dağıtmak isteyen araplar buraya kısa süreli giriş çıkışlar yapıyorlarmış, turistik gezi için 1 gününüzü ayırmanız bile yeterli olurmuş. Eğer Bahreyn’e gidecekseniz tutucu arap ülkesi görmeyi beklemeyin ve uzun süre kalmaya vakit ayırmayın diye öneriler mevcut.

Ve fotoğraf zamanı..
Gulf Air genel görünüş itibariyle böyle. Emirates'in konforuyla kıyaslanamaz bile.

Uçaklarda hiç arap kadınlarla birlikte olmamıştım, otobüste olan 'bayan yanı' kavramı uçaklarda yok tabi. burada arap bayanların yanlışlıkla rüzgarına bile kapılmak yasak olduğu için uçaklarda onlara bir ayrıcalık tanındığını zannediyordum ancak yokmuş. Zoraki hareketlerle de olsa onlar da yerlerini alıyorlar. Ben de bir suç işleyip arap kadın fotoğrafı çekmiş bulundum, yoksa bana mı bakıyor? :s

Gidiş menüsü.

Bahreyn havaalanı çoğu kişi tarafından aktarma için kullanılıyor.

Havaalanı çıkışı.

Havaalanı yakınındaki yerleşim.

Bahreyn dinarları. 10, 5, 1  BHD

Bahreyn.

Bahreyn semaları.


Dönüş menüsü.

Evim diye döndüğün yer çöl olunca.. Abu Dhabi semaları.

Abu Dhabi.

Mozaik kaplamanın b.kunu çıkartmışlar, Abu Dhabi dış hatlar.

Bahreyn Hatıraları. Bu shot bardağı Begüm'ün koleksiyonuna bir yurtdışı katkısı daha olacak..