Abu Dhabi Film Festival

"Emirates Palace" Abu Dhabi'de bir hotel. Adından da anlaşılacağı gibi tam bir saray tasarımına sahip. Lüksün ve şaşaanın sınırının olmadığı cinsten. Normal zamanlarda içeriye girmek, dolaşmak ve fotoğraf çekmek serbest mi bilmiyorum. Film festivalinin gösterim yerlerinden birisi de burasıydı ve filme göre değil gösterim yerine göre seçim yaparak biletlerimizi aldım.

Şansımız o ki filmimiz de iyiydi. "Miral" Yönetmeni "Julian Schnabel" 1948 yılında Jerusalem'de başlayan film İsrail işgali altındaki Filistin'deki 4 kadının hikayesini anlatarak günümüze kadar geliyor. Miral filmin başından sonuna kadar yaşadıklarına tanık olduğumuz genç bir kız. Gerçek bir hikayeden alınmış, gerçek kişi ise "journalist Rula Jebreal"

"Emirates Palace"

Asansör

merdivenlerin yanındaki bu resim tablo değil aslında halı.

evet, biz de farkettiğimizde inanamadık. Bu boyutta bir tablo halı tasarlamak sadece Arap gösteriş anlayışında olsa gerek. Bu fotoğraf halıyı ve boyutunu kanıtlıyor..

Kilim desenli havuz

Japonlar tarafından hediye edilmiş bir TeaHouse.

Kırmızı halıya yaklaşırken.

Sinema Perdesi

Salonun büyüklüğü ve gösterişi tartışılmaz.

Director Julian Schnabel

Salona giden koridorlardan biri. 

Güzel bir film seansından sonra, ihtişam ve gösterişten sarhoş olmuşken hızlı adımlarla evimize döndüğümüz sırada yolumuzun üstüne çıkan bir Matik. Ama bu GOLDMATIK!. "to go gold" bu yazı gözüme iliştiğinde tabi ki gördüğüm şeye emin olamadan bir kaç kez dönüp şaşkın bakışlar attım. Sonra geri dönüp yakından baktık. Artık zenginlik anlayışını anlamak bizim için daha da zor çünkü Araplar bu konuda sınır tanımıyorlar. Sistemini anlatmama grek yok sanırım fotoğraflar her şeyi anlatıyor. Henüz pes demek istemiyorum çünkü burada yaşamaya devam ettikçe beni pes dedirtecek daha çok şey ile karşılaşacağıma eminim.

Abu Dhabi Film festivali ve Film hakkında : Abu Dhabi Film Festival, Miral

İbn Battuta Mall

14. yüzyılın ünlü Arap gezgini 'Ibn Battuta' henüz 22 yaşında iken, 1325 tarihinde Tanca’dan hac yapmak niyetiyle yola koyulmuş, takriben yirmi dokuz yıl boyunca yaptığı yedi ayrı seyahatinde; İspanya, Kuzey Afrika, Orta Asya, Anadolu, Doğu Avrupa, Hindistan, Maldivler ve Çin’e kadar gitmiş, gezip gördüğü yerler hakkında önemli bilgiler nakletmiş.. Ömrü boyunca seyahat ettiği mesafe hesaplandığında yaklaşık 73.000 mil (~117.500 km.) mesafe ile ünlü gezgin Marko Polo’yu geride bırakmış.

İbn Battûta yapmış olduğu bu yolcukların üçüncüsünde Lazkiye’den kalkan bir Ceneviz gemisine binip, Alâiye (Alanya)’ye gelerek, Anadolu topraklarına ayak basmış. Daha sonra Anadolu’nun; Antakya-Antalya-Burdur- Eğridir-Isparta-Gölhisar-Lâdik (Denizli), Tavas ve Muğla şehirlerine uğramış, ardından da Konya-Lârende (Karaman)- Aksaray-Niğde-Kayseri-Sivas’tan Amasya’ya uğradıktan sonra Gümüş (Kümiş)’e geçmiş....

Ibn Battuta mall da gezginin seyahat ettiği yerlerin teması üzerine inşa edilmiş. Mallu ziyaret ettiğimizde bu bilgilere sahip değildik. Ramazan Bayramı gelip çatmıştı ama ilk kez ailemizden ayrı geçireceğimiz bayram günlerinde ne yapacağımızı bilemeden Dubai'ye gitmeye karar verdik. Nasıl gidileceğini bildiğimiz nadir yerlerden olduğundan burayı ziyaret etmeye karar verdik. Bir kaç arkadaş ziyaretinden sonra planladığımız gibi gidiş yolunda olmasa da dönüş yolunda uğrama fırsatı bulduk.

Mall 5 farklı bölümden oluşuyor. Eğer bütün bölümlerini görmek istiyorsanız ortasından değil de iki ucundan birinden girmenizi tavsiye ederim. Çünkü alıştığımız alışveriş merkezi konseptinden uzak, tasarımı alışveriş değil daha çok turistik gezi odaklı. Eğer alışveriş odaklı düşünselerdi sanırım 1,3 km uzunluğunda düz bir plan yapmazlardı. Biz maalesef bunu giriş yapmadan önce planlayamadık, Egypt (Mısır) courttan girdiğimiz için Persia (İran) , India (Hindistan)'yı geçip China (Çin)'ya ulaştığımızda arkamızda kalan diğer Andalusia (Endülüs) ve Tunisia (Tunus) bölümlerine geri dönecek gücümüz kalmamıştı. Görebildiklerimize dayanarak diğer kısımlar hayal gücümüze kalıyor.

EGYPT

PERSIA

INDIA

CHINA

PERSIA

http://www.ibnbattutamall.com/