BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'NDE YAŞAMAK NASIL BİR ŞEYDİR? HOW IS LIFE IN U.A.E ?

Perşembe, Eylül 02, 2010

taşınabilir NARGİLE (arapça shisha)


Buraya geldiğimizde Nargile geleneğimizin dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da tutulduğunu gördük. Açıkçası bu işin kökü hangi millete dayanıyor, bilmiyorum. Avrupa'da 'water pipe' adıyla en çılgın partilerin içinde çadırlar kurup nargile alanları açıyorlar. burada ise ismi 'shisha'. Henüz test etme şansımız olmadı, havalar biraz daha düzelince (tabi bunun anlamını biliyorsunuz, düzelmek demek soğuması demek) açık havada içebileceğimiz bir yer bulmak çok istiyorum. Tabi ki gözümde Tophane nargilecileri canlanıyor bunu anlatırken, burnumda buram buram elma-bahreyn kokusu.. Çok şey istiyor olabilirim, böyle bir mekan bulduğumda onu da paylaşacağım.

Ancak Carrefour'da satılan 'portable shisha' bu işte gelinen son nokta olsa gerek. Henüz bu aşamada bir nargile sever değilim, umarım da olmam. Ben çalışma mekanizmasını çözemedim, çözen varsa bana anlatsın. Sanki köz durumundan dolayı da bir 'kaportayı yakma' tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

'Buyurun buradan yakın' demek istiyorum :

Portable Shisha. Asyalı dostlarımız bunu da yapmışlar.

Bilmiyorsak öğrenmek gerek, işte nargile'nin kısa tarihi;
"Hindistancevizi'nin dışındaki tütün benzeri tabakayı yakan ve cevizin içine soktukları kamışla keyif yapan Hintliler asırlar sürecek olan nargile geleneğini de başlatmış oldular. Nargile aradan geçen yüzyıllar sonunda bir kültür haline dönüştü. Dede torununa miras bırakacak kadar değer verdi nargilesine... Kimi zaman sultanların başucunda yerini aldı kimi zaman ise hak ettiği ilgiden mahrum bırakıldı. Nargile ve nargile çevresinde oluşan göz kamaştırıcı kültür bugün yine o ihtişamlı günlerine yeniden dönmenin hazırlığını yapıyor. Tütüne sihir katan kültür gün geçtikçe daha fazla ilgi sevgi görmeye devam ediyor.

Doğu kültürünün önemli bir parçası olan nargilenin ismi Farsça'da 'Hindistancevizi' anlamına gelen "nargil" kelimesinden geliyor. Araplarca "şişa" İranlilarca ise "kalyan" olarak adlandırılan nargilenin ilk örnekleri Hindistan'da ortaya çıktı. Hindistancevizinin içi boşaltıldıktan sonra kabuğuna bir kamış sokularak yapılan ilk nargile hintkeneviri tüketimine yeni bir boyut katarken hindistancevizi ise zamanla yerini kabağa bıraktı. Gün geçtikçe yaygınlaşmasının ardından da porselen ve bronz gövdeli nargileler ortaya çıktı ve bunları çini gümüş ve cam gövdeli nargileler izledi.

Önce İranlilar sonra Araplar arasında yaygınlaştı.

Araştırmacıların 'sohbet medeniyeti' diye tanımladığı Osmanlı ise tütünü tanıdığı 16. y.y dan bu yana nargileyi içine çekip dumanını göğe savuruyor. Muhabbet erbablarının vazgeçilmez dostu nargile bu misyonunu günümüzde de hiçbir şey yitirmeden sürdürüyor. Çünkü tiryakilere göre tek başına nargile içmenin hiçbir anlamı yok! Bu nedenle nargile kahveleri hâlâ en koyu sohbetlerin başlıca mekanı olma özelliğini koruyor."