BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'NDE YAŞAMAK NASIL BİR ŞEYDİR? HOW IS LIFE IN U.A.E ?

Pazar, Temmuz 11, 2010

gidişi beklerken

14:12 03.06.2010
----------------------------------------------------------------
hımmmmm.. Ne kadar oldu yazmayalı? Çok oldu. 2 ay kadar.. neden yazmadım? çünkü küstüm herşeye. nadasa bırakılmış toprak gibi bekledim sadece. sanki yaşamadım da sadece bekledim. Durdum öyle boşluğa bakıp, düşünmedim, yemedim, içmedim, okumadım sadece nefes aldım ve bekledim sanki. ne mi oldu bu arada? Efo en son yazdığım zamanda gitti. ben yine vedalaşmalara devam ettim. Yeğenler kuzenler dostlar..
İlk bir ay hiç gelişme olmadı. Oturma izni için başvurulmadı ya da ev tutulmadı. 1 aydan sonra ise herşey bir anda olup bitti. Efo kendi evine taşındı, oturma izni için başvurdular.
Bu süre zarfında bana anlattığı sayılı cümleler vardı oraya dair. "burada herşey büyük ve yeni!", "fön makinasını en yüksek kademeye getir ve yüzüne tut. işte burası öyle sıcak!" haliyle insan hiç görmediği yerler hakkýnda bu sınırlı cümleler ile hayal kuramıyor, neyle karşılaşacağını bilemiyor.. ona dair yazı da yazamıyor. zordu beklemek. ne Türkiye'de olmak ne de orada, arada kalmak zordu. herşeyi erteledim. kitap okumayı, 3d çalışmayı, ing. pratik yapmayı, film izlemeyi.. çalıştığım zamanlarda sanıyordum ki boş vaktim olursa bütün kitapları okuyacağım, bütün filmleri izleyeceğim. ama öyle olmuyormuş. hele bu bekleme halinde sadece bekleniyormuş, yaşanmıyormuş.. böyle geçiverdi 2 ay; bir orada bir burada, eşyalarım bavullarda, yatağım olmadan, aman fazla dağılmadan, aman fazla yerleşmeden.
Herşey tamam dediklerinde hangi gün gelmek istediğimi belirledim ve uçuş zamanı geldi. 30 mayıs 2010 Pazar. demir atma vakti de geliyordu umarım..
Emirates ile bir kişinin bagaj hakkı 30 kg. el bagajı ise 7 kg. Gel de sığdır hayatını bunlara. ilk başta önceliklerim vardı;ince kıyafetler, sık giydiklerim vs. sona doğru o da kalmadı. hangi şanslı eşya bavula giriyorsa o hak ediyordu demek ki gitmeyi. keşke þu bilgisayarlarda zamanla olan uyarı bu işte de olsaydı "bavulunuzda uzun zamandır kullanılmayan öğeler var, kaldırmak istermisiniz?" hele benim gibi senelerce aynı eşyalara bağlı yaşayan, hiçbir şeyi kolay kolay atamayan birine göre ne de zor bir süreçtir bu. Bir de ahh o unutma korkusu!. eşyaların arasında boğulup sonra da en önemli şeyi unutup gitmek. mesela cep telefonumu unutabilirdim ya da şu babamı hatırlatan çocukluğumun arabasını ya da efo'nun istediği cdleri.. işin içine bir de kontrol manyaklığı girince iyice katlanılmaz oldu bavul hazırlamak. benim herşeyim tam olmalıydı, ahhh neden onu da almamışım diyemezdim.. acaba neye ihtiyacım olacak? "bodylerim önden gitsin, hayır kitaplarımı koyayım, bu elbise çok mu açık orası için?, bu pantalon çok mu kalın?, bu süveterimsi gömleğimsi şey de hangi mevsimlik?, bu kolyeyi kullanıyormuydum ben?, zayıflama çayını da almalıyım ya orada yoksa, yok alamam gülerler bana buradan oraya çay mı taşınırmış.. ütü ve saç kurutma makinası götürülür mü? yok saçmalama olmaz onun yerine anısı olan eşyalarını götür ya çok özlersen buraları, olmadı sığmadı.. yine mi geçti 30 kg.yi? aman allahım yanmışım ben!.." sonunda bir takım elemeler, hibe etmeler ile 37 kg + 13 kg + laptop + kol çantasına kavuşmuştum. artık iş allaha ve Emirates'in insafına kalmıştı.
Tecrübe ile öğrendim ki bavullar kapandıktan sonra herhangi birinin yanýnda yanlışlıkla ya da bilerek alışveriş yapmaya gitmemeliymiş insan. uzağından bile geçmemeliymiş. Alışveriş zamanın gelmiş artık ama alamıyorsun! hani vardır ya ihtiyacın yoktur ama bir iki birşey almak rahatlatır insanı.. işte tam o zaman. gözün kayıyor camekanlara, sanki oruçluymuşsun gibi nefsine hakim olmaya çalışıyorsun. itiraf edeyim bir kere yenildim; kendi kendimi de Efo beni farklı görsün, hem bu uzun elbise orada da giyilir, zaten bavula koymayacağım giyip giderim diye mazeretler ile ikna ettim ve aldım. sonra da kaçar gibi uzaklaştım mağazadan. ahh yeni sezon başlamış, yeni kıyafetler doldurmuş heryeri, sanki çeşitler daha da mı çok her yerde, önceden olsa bir şey bulamayacağım dükkanlar bile içeri gir diye arkamdan koşuyorlar.. :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyorum.